DEVLETİMİZİN VE ORDUMUZUN YANINDAYIZ
Amasya iş dünyası ve sivil toplum
örgütlerinin önde gelen temsilcileri, yaptıkları ortak
açıklamada, İdlib’de rejim unsurlarının Türk askerlerine
düzenlediği menfur hava saldırısını ortak bir bildiriyle
kınadı.
Amasya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kırlangıç,
“Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak,
bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı, kararlı şekilde mücadele eden
devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın, atılacak her
adımın, bütün gücümüzle, arkasındayız.” dedi.
Türk Devleti ve Ordusunun bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı
harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde
verdiğini belirten Kırlangıç, “Bu acımasız ve menfur saldırının sahipleri yaptıklarının
bedelini ödeyecektir. Başlatılan “Bahar Kalkanı” harekâtıyla da, bu bedeli, kahraman
Ordumuz ödetmeye başlamıştır” diye konuştu.
Şu an 81 İl’de Türkiye’nin önde gelen 30’a yakın meslek örgütü, sendika
konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep birlikte bu açıklamayı yapıyoruz. Bizler,
her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk üstlendiğimiz
sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik.
Bugün de, İdlib’te gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz.
Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri
görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim
şehitlerimizin mekânını cennet eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza
acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun.
Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı. Zira
Suriye’de yaşanan zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların
evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye’nin barış ve huzur
odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi. Buradan tekrar
sesleniyoruz karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini
değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden,
zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma
sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak,
askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı asla kabul edilemez. Dolayısıyla,
masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim
unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez. Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan,
rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi,
insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk Devleti ve Ordusu, bugüne kadar, Fırat
Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine
gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. Elbette bu acımasız saldırının sahipleri
bunun bedelini ödeyecektir. Başlatılan “Bahar Kalkanı” harekâtıyla almaya da başlamıştır. Şunu da herkes bilsin ki,
biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi
ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket
ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde
tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz
Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak,
bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden
devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız alınacak her kararın, atılacak her
adımın arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini
muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın.