Amasya’da mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık barajları buharlaştırıyor.Amasya’da mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık barajları buharlaştırıyor. Normalin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları Taşova’daki baraj ve göllerdeki su seviyesinin düşmesine neden oldu.Amasya’nın Taşova ilçesi Uluköy köyünde bulunan Uluköy Barajı yaklaşık olarak 5 aydır yağış almaması sebebiyle geçen yıla göre yüzde 80’e oranında azaldı. Son zamanlarda mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarına aşırı sulama da eklenince, Taşova’daki gölet ve barajlardaki su seviyesi her geçen gün azalıyor.1977-1983 yılları arasında Devlet Su İşleri tarafından inşa edilen Uluköy Barajı’nda 28 metre olan derinlik, kuraklık sebebi ile yaklaşık 5-6 metreye kadar düştü.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.131.000 metreküp, akarsu yatağından yüksekliği 28,00 m, normal su kotunda göl hacmi 3,65 hm3, normal su kotunda göl alanı 0,58 km2 olup,. Baraj 1.300 hektarlık bir sulama sahasına hizmet veriyor.Karadeniz Bölgesi’nde sebze ve meyve yetiştiriciliğinde önemli yere sahip olan Taşova’da, baraj ve göllerde su miktarlarında önemli oranda düşüş yaşandığı tespit edildi.Uluköy Barajı’nda kıyıya vuran yüzlerce balıklar; sazan, çay balıkları, levrek, tahta balığı, yayın balığı, ve kızılkanat bölgede endişeye neden oldu. Kuraklık beraberinde, sudaki oksijen miktarının azalması balık ölümlerinin de artmasına yol açtı.Üniversite öğrencisi aynı zamanda hem gezgin hem de doğasever Durmuş Albayrak (19), “İmkanlarım el verdiğince Türkiye’yi ve yurt dışını geziyorum. Şu anda benimde doğasever olarak içimi yakan içler acısı bir durum var. Suyumuz, yani Türkiye’deki veya diğer bölgelerdeki sularımızın büyük bir azalması mevcut. Çünkü küresel ısınmayla birlikte sularımız azalıyor ve birçok canlı ölüme terk ediliyor. Burada gördük suyun üzerinde balıklar vardı. Gerek suyun üzerinde gerekse karada. Ancak bizim buna bir önlem almamız gerekli çünkü bu su yarının suyudur. Ben bir doğasever olarak ve doğayı seven insanların olduğunu düşündüğüm için doğa bizim için büyük verilmiş bir nimet olarak görüyorum. Doğayı korumuş olabilirsek insanlığı da korumuş olacağız. Suların azalmaması için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. Çünkü sular, bizim için en önemli temel ihtiyaç kaynaklarından bir tanesi. Bunu özellikle virüs zamanında da gördük, hijyen bakımından. Ancak şuan burada sular çok azalmış durumda. Çünkü 5 aydır da yağmur yağmıyor buralara. Ben 3 ay önce geldiğimde şuan bulunduğumuz yerde su vardı ancak şuan buralarda suyun çok az olduğunu görmemiz içler acısı bir durum. Küresel ısınmaya karşı vatandaşlarımızın, insanlarımızın bir önlem alması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü su olmazsa biz olmayız” dedi.Bölge özellikle tarım ile uğraşan vatandaşların olduğunu söyleyen Albayrak, “Ayrıca bizim bölgemizde su çok önemli bir nimet, çünkü bu bölgede tarımla uğraşılıyor. Tarımla uğraşan kişilerde biraz daha bilinçsiz olarak sulama yapıyorlar. Çünkü bazı insanlar, suyu tarlalarına açık bir şekilde bırakıp gidebiliyorlar yani. aktığı kadar aksın ve gereksiz bir kullanım yapıyorlar. Bu da kötü bir şey aslında. Gereksiz yere kullanılması. Çünkü şuan bir çok köyde suyun olmadığını ve bir çok köyde de bazı evlere suyun gitmediğini biliyoruz. Ve duyuyoruz bunları da. Şahsen bizim bölgemizde de böyle olayların yaşanması içler acısı bir durum. Bizim gençler olarak tek bir ricamız var, bu suların korunabilmesi bu suyun gereksiz yere akıtılmaması” şeklinde konuştu.