CAMCI; “AKADEMİK YÖNÜ İLE BİRLİKTE BİZ ÖĞRENCİLERİ NEREYE GÖTÜRÜYORUZ?”

CAMCI; “AKADEMİK YÖNÜ İLE BİRLİKTE BİZ ÖĞRENCİLERİ NEREYE GÖTÜRÜYORUZ?”

Eğitim-Bir-Sen Amasya Şube Başkanı Kerem Camcı; “Milli Eğitim Danışma Kurulu toplantısına katılarak bizim hedefimiz akademik çalışmalarla birlikte nitelikli gençler yetiştirmek olmalıdır.” dedi.
Camcı konuşmasına şöyle devam etti: Eğitim; öğrencilerimizi ve gençliği geleceğe hazırlamak onları iyi bir insan olarak topluma kazandırmak demektir
Genel anlamda eğitim politikaları belirlenirken önceliğimiz nedir?
Akademik yönü ile birlikte biz öğrencileri gençliği nereye götürüyoruz? Eğitimde hedeflediğimiz nedir diyerek olaya baktığımız zaman; eğitim politikaları ve uygulamalarının birbiriyle çeliştiğini hatta dönem dönem birbirini etkisiz hale getirdiğini görmekteyiz.
Şöyle ki, biz öğrencileri sınav stresinden uzaklaştıralım diye politikalar üretirken bir de bakıyoruz ki sınavlar tam manası ile öğrencilerin kâbusu haline gelmiştir
Çünkü sınav baskı unsuru olmasın diye sistem kurgulanırken tezatlık teşkil edecek şekilde sınav sonuçlarını açıklamıştır Burada bunlara karşı olduğumuz için değil buradaki tezatlık durumunu ortaya konulan sistem ile uygulamaların birbiriyle çeliştiğini dikkat çekmek istedim
Bu LGS formatı ile birlikte biz dedik ki bakanlık dedi ki, bundan sonraki dönemlerde Sınav kaygısı azalacak ve daha az sayıda öğrenci sınavlara girecek dediği halde bu sene geçen seneden 60.000 daha fazla öğrenci LGS sınavına girmiştir
LGS sıralamaları ile birlikte Milli Eğitim müdürümüz sonuçları çeşitli yönleri ile ifade etti ama Amasya’nın geçen sene 17. bu sene 41. sırada olması ile ilgili bir iki hususu ifade etmek isterim
Gerçi sıralamaya çok takılmıyorum ama yine de elimizdeki bu verileri etkileyen tetikleyen sebepler vardır bunlara bakılması bunların irdelenmesi gerekir diye düşünüyorum
Biz dönem içinde eğitim öğretim başlangıcı ile beraber her sene bir ders kitabı-kaynak kitabı tartışması yaşıyoruz
Tüm öğrenci öğretmen veli ve eğitim çalışanları ile birlikte bunun yıl içerisindeki seyrine baktığımız zaman inceleme ve soruşturmalarla birlikte öğretmenlerimizin çok hırpaladığını düşünüyorum
Kaynak kitap taraftarı değilim yanlış anlaşılmasın benim bu konu ile ilgili çözümüm her zaman için şudur. Bakanlık ders kitapları için ciddi manada kaynak ayrımı ve aktarımı yapmaktadır bu kaynakla birlikte ders kitabı – kaynak kitabı sorununun rahatlıkla çözülebileceğini düşünüyorum
Bu sorunla birlikte eğitim öğretim ortamlarının huzuru bozulmaktadır ve bu da verimsizliğe yol açmaktadır, zaman zaman da yansıması bir olumsuzluk olarak karşımıza çıkabiliyor
Ayrıca yine Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde şube müdürleri, okul müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri nezdinde bir koordinasyon eksikliği görülmektedir
Genel anlamda böyle bir koordinasyon eksikliğinin de bir verimsizliğe dönüştüğünü dışarıdan bir gözle görebilmekteyiz
Bunlarla ilgili yapılması gerekenlerde olacaktır elbette
Çünkü iletişim ve koordinasyonun tam sağlanmış olması işin ahengini ve kıvamını sağlayacaktır Bu da bir şekilde verimlilik olarak karşımıza çıkacaktır
Bizim değerlendirme kriterlerimiz sadece listede şu sıra bu sıra değil bu işleyiş ile birlikte bu ahenk ve kıvamın ve motivasyonun biz nereye götürdüğünü görmemiz gerekmektedir
Bu LGS formatıyla öğrencilerimiz ve velilerimiz okullara yerleşme düşüncesi kaygısı taşıdığı için bir nevi kapıyı arkadan dolanarak yani adres değişikliği yoluna giderek bir şekilde istediği okula yerleşme çabası içerisinde olmaktadırlar ki bugün adres değişikliği yapmakta çok kolay bir hale gelmiştir
Yani söylemek istediğimiz eğitim politikaları ve uygulamalar noktasında ve bunun koordinasyonu noktasında ha tam ahenk ve kıvamın olmayışı bizi geleceği hazırlama noktasında sıkıntılı bir döneme götürmektedir
Çünkü bugün hem tarihi, hem kültürel, hem de inanış yönüyle olaya baktığımız da zihni değişimleri de ele aldığımız zaman bir nesli heba etmek üzereyiz
Sanki biz eğitimde farklı şekilde bir şekilcilikle birlikte iş yapıyor görünmekten ibaret bir noktaya geldik
Bazı uygulamalar bizi zorlayabilir ama bizler için gerçekçi olup öğrencileri gerçek temeller üzerine yetiştirecek bir planlı bir yol olması gerekmektedir
Eğitim öğretimle ilgili bir takvim değişikliğine gidiyoruz Bizim bir 15 tatilimiz vardı, bir de Mart ve Kasım aylarına tatil geldi. Bu tatil olayının tabanda tartışılmadan toplumda bir karşılığı var mıdır yok mudur Bu olaya öğrenciler veliler nasıl bakar bu dönemler verimli geçer mi? Doğrusu bu konuda tereddütlerimiz vardır.
Umarım ki bu tereddütler olumsuzluk olarak karşımıza çıkmaz
Öbür taraftan müfredatı değiştiriyoruz. Fizik kimya biyoloji derslerini ayrı ayrı bölümden tek bir kategori haline getiriyoruz. Ders saatleri aynı, içerik muhtemel aynı tam detayları yansımadı ama böyle bir tablo ile birlikte de iş yapıyor görünmek bununla birlikte de bir şekilciliğe onunla birlikte de fotoğraf vermeye işi götürüyoruz gibi bir kaygıyı ifade etmek isterim
Bunları da çok önemli buluyorum Çünkü bu gençleri, öğrencileri iyi bir insan yetiştirmek noktasında heba ettiğimiz zamanda bunun vebali hepimizin üzerinedir diye düşünüyorum
Öğrencileri ve gençliği yetiştirme konusunu Milli Eğitim politikalarından ve uygulamalarından bağımsız bir şekilde değerlendiremeyiz.” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir